Dünya Kadınlar Günü tüm dünyada kadına verilen değeri daha iyi anlamak adına kutlanmaktadır. Dünyanın var oluşundan bu yana kadınların her gelişmede önemli bir katkısı vardır.
Kadınlarımız, sağduyulu bir toplumun en önemli temellerindendir. Sosyal hak ve özgürlüklerini arttırmaya yönelik çalışmalar yeterli olmamakla beraber bugüne kadar kendi ayakları üzerinde durmalarına destek olmak adına, kadınlarımızın güçlü bireyler olarak, toplumsal hayatımızdaki yerinin yükselmesi, başarıları toplumun refahına değer katmaktadır.
Kadın hakları ve onlara verilen değeri arttıkça, O toplumun çağdaş ülkeler seviyesine gelebildiğinin göstergesidir.
Bilim, siyaset, eğitim, kültür sanat, spor ve iş dünyasında büyük başarılara imza atmış kadınlarımız, sosyal hayatımızın her alanında eğitim ve donanımlarıyla etkinliklerini her geçen gün arttırdığını görmek insanlık adına memnuniyet vericidir.
Her kadın, huzurlu, kardeşliğin ve dostluğun hakim olduğu bir ülkede hatta dünyada yaşamak istemektedir.
Eğitim seviyesini arttıran GÜÇLÜ TÜRK KADINLARI uluslararası pek çok kurumu yönetmektedirler. Erkek yöneticilerin ağırlıkta olduğu sektöre, başarılarıyla dikkat çeken kadınlar, üst yönetim kadrolarına transfer edilmektedir. Daha fazla başarı ve uygar bir toplum yaratmak için, kız çocuklarımızı geleceğe daha iyi hazırlamalı, iş hayatının her alanında kariyer yapmaya teşvik etmeliyiz. Kadınların gücünü hayatın her alanına eşit görmeliyiz.
Birleşmiş Milletler (BM) 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü 2030 yılına kadar, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” teması kapsamında kadınların insan haklarının geliştirilmesini ve kadınların güçlendirilmesini uygulamaktadır. 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan referandumda kabul edilen Anayasa değişikliği ile, kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi sosyal bakımdan korunması gereken kişilere yönelik pozitif ayrımcılık yapılması, Anayasal teminat altına alınmıştır.” Kadınlara istihdam arttırılması, kız çocuklarının eğitimi, kadınlara yönelik şiddetle mücadele edilmesi bu kapsam dahilindedir.
Birleşmiş Milletler, dünyanın farklı kesimlerinde ezilen göç eden savaştan kaçan kadın, kız ve çocukların korunması için din,dil, ırk gözetmeksizin, dünya toplumuna güven veren adımlar atması gerekmektedir.
8 Mart’ta savaşların devam ettiği bu süreçte, özellikle kadın üzerinde yarattığı olumsuz etkiler ve mağduriyetlere daha fazla dikkat çekmek gerekir. Savaş ve çatışmalar en çok çocukları ve kadınları mağdur etmektedir.. Binlerce kadın ve çocuk savaşın acımasızlığı karşısında çaresiz ve korumasız durumdadır. Savaş ortamından kaçan kadın ve çocuklar ise insan kaçakçılığından, tacize farklı mağduriyetler yaşamaktadır.
Bu önemli günde dünyanın acımasız vicdanını harekete geçirmek, Birleşmiş Milletlere ve Dünyanın diğer ülkelerine düşen en önemli görev ; Her ülke 25 kadın ve 25 çocuk himayesine alarak koruma altına alıp ülkesine kabul ederse , 193 ülke, toplam; 9.650 kadın ve çocuğu kurtarmış olacaktır.
İnsan hakları temelinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesine, ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarının kutlanmasına ayrılan bu ulusal özel günde toplum olarak, devlet olarak, aile olarak, birey olarak, kadına karşı davranışlarımızı gözden geçirmeliyiz.
Devletimiz, tüm kızları kapsayıcı ve kaliteli ve ücretsiz eğitim sağlamak ve yaşam boyu öğrenmeyi teşvik etmek için dünyaya örnek olacak kararlar almalıdır. Okullarımız kız öğrencilerimize karşı daha duyarlı eğitim yapmalıdır. Kadına şiddet yasalarını, kadınlar gününde gözden geçirmelidir. Mahkemelerimiz yıllardır devam eden kadın davalarını dünya kadınlar gününde sonuçlandırmalıdır.
Belediyelerimiz , tarih yazan, eserleri ile örnek olan kadın heykellerini dikmelidir.
Aileler miras ve mal paylaşımında kadınların haklarını verilmelidir.
Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadınların fırsat eşitliğinden tam ve etkin şekilde yararlanması, kadın ve kızlarımızın toplumsal konumlarının daha da güçlendirilmesi temel hedef ve önceliklerimiz arasında yer almalıdır.
Peygamber’imizin, “Cennet annelerin ayakları altındadır” ve Atatürk’ün kadınlar için; “ Dünyada herşey kadının eseridir, ayrıca “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” Anlamlı güzel sözler nedeniyle, Diyanet işleri Başkanlığımız bütün camilerimizde her 8 mart gününde kadına özel hutbe verilmelidir.
Başarı için eşit düşünmeyen, akıllı ve programlı kararlar alamayan, değişim için yenilik yapamayan her politikacı ve her lider kaybetmeye ve unutulmaya mahkümdür.
Kadının toplumdaki rolü, ülkelerin gelişmişlik düzeylerinin en önemli göstergelerinden biridir.
DÜNYADAKİ TÜM KADINLARIN MUTLU OLMASI DİLEĞİYLE, KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN.
Cemal AKIN
Turizmci Yazar